20 Nisan 2015 Pazartesi

SEAL...Lissen to him.


Bakardı

Derin uçurum gibi bakan gözleri vardı.
Bir yamaç evini, denize acılan penceresi  gibi.
Durgun ,alabildiğince her yeri kaplayan.
Dalıp dalıp  gidilesi, kapılmak olağan kurtulmak cehennem azabı.

Başka bakardı o.

14 Nisan 2015 Salı

Seni Sevmek İstemiyorum artık... !

Seni sevmek istemiyorum?
Önce durdum, hatta bütün benliğim durdur. Ne demekti bu?. Hani çizgi film kahramanları gibi kafasına bir şey düşmüş de saçmalıyor muş gibi. Şuan seviyorum ama gelecekte sevmek istemiyorum. Bütün bunları şimdi öngörüyorum. Hatta gördüm, kurdum. Kısmen de dürüst olmak bu olsa gerek. Saygı duyulası bir şey.
Aslında işeme gelse köpek gibi severim de , kusura bakma bugün havamda hiç değilim. Kısmet be gülüm, her şeyin hayırlısı  gibi bir şey mi acaba ?
Hiç bilemedim. Genel bakıldığında içler acısı bir senaryo. Hatta işiten için bir level daha atlamak .
Ömür boyu taşıyacağı bir kabuk daha. Söyleyen içinde zordur elbet, hangi ruh alemindedir ki o.
Üzüldüm, herkes acısından yenilmekti belki de aradığını bulamamaktı, denemeye gücü kalmayacaktı bundan sonra.
Bütün yüklenilen duygular bir öğütücü de gelişine güzel yıpratılıyordu. Geriye baktığında kimse aynı değildi bir önceki halinden. Kendi yaralarını sarma telaşındadır. Daha çok yaralısınız elbet yada yükümüz çoğalır iyice, sizi sırtlanacak birilerini bekleriz , kimileri de şanslıdır, bulur da. Çoğu için konuşursak eğer o masala artık çocuklar bile inanmıyor.
Öyle işte seni sevmek istemiyorum artık.3 kelimeden oluşan girdap bir cümledir. Nerede dinerse oradasındır….


12 Nisan 2015 Pazar

Ruh Düzeltici.

Hayatta herkesin bir misyonu var sanırım. Birilerinin hayat çizgisinde yer almak için. Benim ki sanırım bozuk insanları düzeltmek. Bozuk derken tamamen ruhsal anlamda tabi ki.
Hayatımın son yıllarının genellemesine bakınca içler acısı. Selpak firmalarının iyi bir müşterisiyim. 
İş ortaklığı yaptığı için gözlerime ve bitmek bilmeyen içselleştirdiğim konulara ayrıca minnettarım.
Yıllarımın içine eden herkese ayrı ayrı tüm yüreğimle sövüyorum. Bunu tüm samimiyetimle dile getirdim. 
Her defasında akıllanmayan ve aklını  kullanmayı bir türlü beceremeyen ben. Büyümem için daha kaç ruhu temizlemem gerekir ki ? Misyonumu ne zaman tamamlarım. Pardon da benim hayatımı rayına sokmak için olması gereken misyonerler nerede ? Onlar bende daha önce akıllandı sanırım.
Bir çok insana rağmen karmaya ve insanların birbirini domino taşı gibi etkide bıraktığına inanırım. 
Herkesin hayatına giren baş rollere ve yan rollerin bir amacı olduğuna da.Piramit her zaman işler.
Büyük dönüm noktalarımı şu bir buçuk yıla sığdırdım sanırım. Halen artçılar hınzır hınzır devam ediyor. Onlar öpüp başa koyulası şeyler. 
İnsanların hayatlarına bir şeyler katarken aslında kendi yaşam özümüzden mi  harcıyoruz. Belki de yanlış kişilerin hayatına dahil oluyoruz. Tercih bizim midir ki? Kader mi ? gerçekten can sıkıcı.
Özetlemek gerekirse hayat cidden kısa ve anlam yüklemeye çalışırken anlamsızlaşa bilen bir süreç.
Hayatınıza misyon yükleyen yada yüklemeye çalışan insanlara iyi davranın.Sizinde misyon yüklerken canınızı yakabilirler.Hep bir domino etkisi bu. Zamanda yol alırken ruhunuzdan ödün vermek yerine güçlendirmeyi ve güzel insanlar kazanmayı deneyin. Bunu aslında tamamen kendime öğütlüyorum. Daha çok yaş almadan büyümeyi umuyorum... 

11 Nisan 2015 Cumartesi

Ruh..

Bitti,
Sustum bütün dünyaya..
Kimse anlamaz sandım sancımı sustum..
Kelimelerim dillenemedi.
Sustum..
Nede olsa ilk değildi,geçerdi.
Zaman da geçerse eğer.
Sustum,
Kapatın ışıkları her şey çok fazla.
Gözlerim kurumuş gidenlerle,onlar bile kuru.
Ruhumun kırılışları var sessizce,pul pul dökülen.
Rüzgarlarla dağılmaya hazır.
Sustum.
Sancımı tarif edebilecek cümlelerim yok lukatım da.
Sustum, en iyi başarabildiğim.
Acıma verdiğim en güçlü kavgam susmak.
Daha kaç yaralık güçüm kaldı.
Son bulur mu ki?
Ya ben uslanacağım ya bu ruh göçüp gidecek.
Sustum..

8 Nisan 2015 Çarşamba

Türleriniz

Arınmak başka bir mesele, adım atana saygım sonsuz da. Palavra dağıtmak çok ucuz cidden.
Herkes de inanmak için sıraya dizilmişti hep bunu bekliyordu zaten. Neyin sulanmış kafasını yaşanıyor ve yaşatılıyorsa. Sanırım serada yetiştiriliyor bunlar. Olmadı son kullanma tarihi geçmiş diye düşünmek istiyorum. Buna cidden sorgusuz inanmak istiyorum. Yoksa bazı yaşamsal fonksiyonların sonlandırılması için acil imza toplanmasına ihtiyaç var.
Bu samimiyetten uzak , plastik yüz maskelerine bürünmüş hatta tamamen kendine entegre etmiş varlıklar. Kapladığınız alan israf bir o kadar da ıstırap verici.
Yeni doğan günde dileğim, varlıklarınızı kendi türlerinizle dilediğinizce geçirebileceğiniz çok uzak lokasyonlar da kendinize ütopya oluşturmanızdır.

Evet , kötü -karanlık bir o kadar sinsi -dalavereci ,kinci-riyakar varlık.. Selametle artık..