Ve her şey mutsuzdu.
Yağmur altında kalmış şehirler gibi.
Varlığına ağlayan şehirler.
Oralarda göğü görmek cennettin var olduğuna inanmaktır.
Gök kuşağının belirmesi cennete olduğunu bilmektedir.
Basit sırada bir o kadar kaderci şehirler.
Köhne şehirler, griye bulanmış ,parça parça eskiyen ve kopan.
Terk etmek için bile yorgun.
Etraf alabildiğine, kasırgandan sonra ki kargaşa gibi.
İyileştirmek mümkün değil.
Parçaları kopmuş, sürünmüş bir o kadar bitik.
Bir araya gelseler , uyuşamazlar artık.
Uğultulu şehir.
Delice esen rüzgarlar, nitekim onlar bile dağıtamıyorlar
kasveti.
Estikçe esiyor, hızlandıkça ,kendi içinde dönüp savruluyor ve savuruyor.
Ölü şehirler..