22 Aralık 2014 Pazartesi

Cehennem...



Kendi cehennemimdeyim,
Kaçıncı arafım bilmiyorum.
Cennet nerede idi ?
Yolunu kaybetmek böyle bir şeydi.
Bu evrende bile kendimizin yarattığı yada etkileşimlerimizden yarattığımız cehennemlerimiz ve cennetlerimiz var.
Fiziksel boyutları çoktan aşmış,ruhsal olarak periyotlara karışmışız.
Cennet ile söyliyebileceğim yada tanımlayacağım bir şey yok.Cennet çok fazla ihali gibi.Cehennem gibi bir gerçek varken.
Sanki cehennem duvarlarımız yan yana. Geceleri uğultularımız biri birine karışıyor gibi.Cennetten hiç haber yok.
Üstümüze ay ışığı yansıyor. Buruk,sisli bir o kadar nemli. Güneş cennete bahşedilmiş. 
Cehennemim de çayır çayır yanıyor.
Her hatam ve her yanlışım ile kavruluyorum.
Köşelerim çoğalıyor,her çarpışımda canım kanıyor,
Daha çok öfkeliyor, daha çok ihtetleniyorum.
Köşelerim daha çok çoğalıyor.Canım daha da çok açıyor.
Cehennem kör ediyor insanı,kendini affetmeyi başaramıyorsun. 
Öfke içine çekiyor her seferinde. Hapsediyor.
Çıkış yine sende saklı bir denklem. 
Affetmeyi ve devam etmeyi öğretmelisin kendine. Önce kendini sonra sıradakileri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder